Kurtuluş Savaşı Müzesi

Kurtuluş Savaşı Müzesi

Cumhuriyet Müzesi'nin biraz yukarısında bulunan müzenin inşası 1915 yılında başlamıştır.İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kulüp binası olarak, evkaf mimarı Salim Bey ve kolordunun askeri mimarı Hasip Bey tarafından tasarlanmıştır.Bina inşasında Ankara taşı olarak da bilinen andezit taşı kullanılmıştır.

23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 tarihleri arasında I.TBMM binası olarak kullanılan bina daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak işlevini sürdürmüş, 1952 yılında Maarif Vekaletine devredilmiş, 1957 yılında ise müzeye dönüştürülmek üzere çalışmalara başlanmış, 1961'de "Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi" adıyla halkın ziyaretine açılmıştır.

Atatürk'ün doğumunun 100. yılını kutlama programı çerçevesinde, 1981 yılında restorasyon çalışmaları yapılmış ve 1981 yılında "Kurtuluş Savaşı Müzesi" adıyla yeniden ziyarete açılmıştır.

Müzede Lozan Barış Antlaşması'nın imzalandığı masa, yağlı boya tablolar, savaşlarda kullanılmış olan silahlar, telgraf makinesi, telefon, meclis üyelerinin kişisel eşyaları ve daha bir çok şey sergilenmektedir.Girişte, müzekart geçerli değildir.Bilet 2 TL'dır ve öğrenciler ücretsiz girebilmektedir.

Cumhuriyet Müzesi

Cumhuriyet Müzesi

Ulus, İstanbul Cd. üzerinde bulunan müze binası, yani II.TBMM binası, 1923 yılında mimar Vedat Tek tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası toplantı yeri olarak tasarlandı.Selçuklu ve Osmanlı mimari özelliklerini taşımaktadır.İnşasında Ankara'ya özgü pembe antrasit taşı kullanılmıştır.

1924 yılında I.TBMM binasının yetersiz gelmeye başlamasıyla beraber, TBMM bu binaya taşınmış ve 1960 yılına kadar TBMM binası olarak kullanılmıştır.1961-1979 yılları arasında CENTO (Central Treaty Organization; Merkezi Antlaşma Teşkilatı; önceki adı ile Bağdat Paktı (1955-1959)) genel merkezi olarak kullanılan bu bina 1959 yılında, Kültür Bakanlığı'na devredilmiştir.Bu binanın ön kısmının Cumhuriyet Müzesi olarak düzenlenmesi, arka kısmının ise Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün hizmet binası olarak kullanılması kararlaştırılmıştır. 

Müze restorasyon çalışmalarından sonra düzenlenerek 30 Ekim 1981 tarihinde Cumhuriyet Müzesi olarak ziyarete açılmış ve 1985 yılına kadar hizmet vermiştir.

En son 2001 yılında yeniden düzenleme ve restorasyon çalışmaları yapılmış ve 29 Ekim 2008 tarihinde yeniden ziyarete açılmıştır.

Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi

Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi

1892'de, Bağdat Demiryolu'nun yapımı sırasında yapılmıştır.Eski ismi "Direksiyon Binası" dır.Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Ankara Gar Kompleksi içinde yer almaktadır. 

Demiryolları Müzesi girişi

Atatürk'ün 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara'ya gelişinden itibaren Başkomutanlık karargahı ve konutu olarak uzun süre kullanılmıştır, bir çok önemli karar bu binada alınmıştır.

Ulu Önder Atatürk'ün hatırasını yaşatmak amacıyla TCDD, cumhuriyet tarihimizde seçkin bir yeri olan bu binayı yeniden düzenlemiş, 1964'de müze olarak halkın hizmetine açmıştır.

İki katlı olan müze binasının üst katında, Atatürk'ün çalışma odası, toplantı salonu ve yatak odası bulunmaktadır. Kendisine ait özel eşyalarla, o günün özelliklerini taşıyan 
mobilyalar olduğu gibi korunmaktadır.

Müzenin alt katında ise eski tren lokomotif ve vagonlarının özenle yapılmış maketlerini, eski TCDD çalışanlarının üniformalarını, tren bileti örneklerini ve hatta yemekli vagonların servis takımlarını görebilirsiniz.

Yemekli vagonda kullanılan takımlar

Müze temel olarak beş bölüme ayrılmıştır : 

1.Bölüm: Demiryollarına ait çeşitli hatıra madalyalar, bazı hatların açılış törenlerinde kullanılan makas ile yemekli vagonlarda kullanılan gümüş servis takımları bulunmaktadır.

2.Bölüm: Osmanlı İmparatorluğu döneminde kullanılan mühür, diploma ve kimlik kartları ile Alman Demiryolları İdaresi tarafından Genel Müdür Behiç Erkin’e armağan edilen çalışır durumda buharlı lokomotif maketi bulunmaktadır.

3.Bölüm: Sultan Abdülaziz’e İngiliz Hükümeti tarafından armağan edilen altın kaplama minyatür vagon ve trende kullandığı sedef işlemeli çalışma masası ile duvar saatleri yer almaktadır.

4.Bölüm: TCDD’nin tren işletmeciliğinde kullandığı lokomotif, yük ve yolcu vagonu maketleri bulunmaktadır.

5. Bölüm: Osmanlı döneminde haberleşmede kullanılan telefon ve telgraf makineleri ile İngilizler tarafından 1905 yılında hizmete konulan kafesli vagon maketi bulunmaktadır.

Giriş ise ücretsiz.

Ankara Garı

1935 - 1937 tarihleri arasında inşa edilmiştir. Mimarisi Art deco tarzında tasarlanan yapının mimarı Şekip Akalın'dır.

Ankara Garı

Gar binası içerisinde Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi, Ankara Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi, TCDD Demiryolu Müzesi ve Sanat Galerisi yer almaktadır.

Gar binasının genel olarak tarihi dokusu korunmaya devam edilmektedir.Bununla beraber bir eski tren maketi de halka açık  bir alanda sergilenmektedir.

Garın bünyesindeki müzeler ise, geçmişe bir yolculuk yapmanız için ziyarete açık durumda.

Ankara'ya Merhaba

Aslında bu yazıyı "Anıtkabir Notları" başlıklı yazımdan önce yayınlamalıydım ama, Ata'mızın anısına olan saygımdan ötürü, bu yazımı ikinci yazı olarak yayınlamaya karar verdim.

Ankara Garı

 Eğer aylardan Kasım ise, Ankara pek de sıcak bir "Merhaba" demeyecektir size.Gar binasının kısmen korunan tarihi dokusu ile yine hoş bir merhaba sayılabilir.

Bilmeyenler için; Ankara'nın simidinin ünlü olduğu söylenir hep.Gar binasının önüne tezgah açmış bu simitçi arabasının bir fotoğrafını almadan edemedim.E tabi, tadı da kokusu kadar hoş geliyor insana..

Fotoğraftaki tabela ise Gar binasının içerisindeki Turizm Danışma Bürosu'nu işaret ediyor.Buradan ücretsiz bir şekilde rehber kitapçık ve harita edinebilirsiniz.

Anıtkabir Notları

Anıtkabir, Kurtuluş Savaşı'mızın önderi ve Cumhuriyeti'mizin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün, Ankara, Anıttepe'de bulunan anıt mezarıdır.1973'den beri İsmet İnönü'nün kabri de burada bulunmaktadır.

Anıttepe(Rasattepe)'de, Anıtkabir inşa edilmeden önce, M.Ö.12.yy. - Frig Uygarlığı'na ait tümülüsler bulunmaktaydı.Arkeolojik çalışmalar sonucu buradaki kalıntılar Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne taşınmıştır.

Belki hiç birimiz bilmeyiz fakat Anıtkabir Selçuklu ve Osmanlı mimari özelliklerini, yirmi yedisi yabancı, yirmisi Türk mimarın katıldığı bir proje yarışması sonucunda kazanmıştır.Anıtkabir'in yerinin seçilmesi için görevlendirilen komisyon, bu proje yarışmasını 1 Mart 1941 tarihinde başlatmıştır ve 9 Ekim 1944 tarihinde, İTÜ Mimarlık Fakültesi hocalarından Prof. Dr. Emin Halid Onat ile Doç. Dr. Ahmet Orhan Arda’nın projesinin inşa çalışmalarına başlandı.Anıtkabir'in inşası dokuz yıllık bir sürede, dört aşamalı olarak 1953 yılında tamamlandı.

Anıtkabir Türk mimarlığında II. Ulusal Mimarlık Dönemi(1940-1950) olarak adlandırılan dönemde inşa edilmiştir.Bu dönem yapıtlarının temel özelliği anıtsal yönlerinin ağır basması ve simetrik olmalarıdır.Anıtkabir de döneminin en güzel örneklerinden biridir.Bununla beraber Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin de izlerini taşımaktadır.

Anıtkabir'in bir minyatürü

Anıtkabir 750.000 m² lik bir alanı kaplamakta ve Barış Parkı ve Anıt Bloku olmak üzere iki temel kısma ayrılmaktadır.

Barış Parkı, Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh." (Yurtta barış, dünyada barış.) özdeyişinden ilham alınarak yirmi dört ülkeden getirilen çeşitli fidanlarla oluşturulmuştur ve bugün yüz dört tür bitki türü barındırmaktadır.

Anıt Bloku, Aslanlı Yol, Tören Meydanı ve Mozole ismi verilen bölümleri içine alan, 120.000 m² lik bir alanı kapsar.

Aslanlı Yol

Aslanlı Yol'un aslanları, yirmi dört Oğuz Boyu'nu temsil eder.Aslan motifi, gücü simgelediği düşünülerek seçilmiştir ve Hitit sanat üslubu ile, Hüseyin Anka Özkan tarafından yapılmışlardır.Yolun zemininde ise, traverten taşları kullanılmıştır.

21 Haziran 1960'da açılan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi Komutanlığı Karargâhı içinde, 3113 kitaptan oluşan, Anıtkabir Kitaplığı bulunmaktadır.Müzede ayrıca Atatürk'ün madalya ve nişanları ile manevi evlatlarından A.Afet İnan, Rukiye Erkin ve Sabiha Gökçen'in müzeye armağan ettikleri Atatürk'e ait eşyalar sergilenmektedir.Ancak 2002 yılında, Mozole'nin altındaki 3000 m² lik alan müzeye dahil edilmiş ve Atatürk önderliğinde gerçekleştirdiğimiz devrimlerimizin sergilendiği, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'mızın canlandırıldığı bir alana dönüştürülmüştür.